Eyüpsultan depreme hazırlıkta ne durumda? Elektrik ve suyunu kes ama yıkma!

Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, riskli alan ve bina kavramlarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, “Mahkeme riskli binaya yürütmeyi durdurma veriyor. Neye göre veriyor. Elektrik ve suyunu kesmeme izin veriyor ama yıkmama izin vermiyor. Böyle bir saçmalık olmaz” dedi.

Eyüpsultan depreme hazırlıkta ne durumda? Elektrik ve suyunu kes ama yıkma!
02 Nisan 2023 - 14:00
Sahip olduğu tarihi zenginlikleriyle her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan Eyüpsultan’da son üç yılda 640 riskli yapı yenilendi. Saçak parseller olarak adlandırılan Akşemsettin, Çırçır, Yeşilpınar ve Karadolap Mahallelerinde bulunan 6 bin 500 konut için “Yerinde Dönüşüm” adıyla hayata geçirilen kentsel dönüşüm projesi devam ediyor. Dört mahalle de 44 siteyi kapsayan saçak parseller adıyla tanımlanan alanda imar planı ve tapusu bulunan parsellerdeki yapıların dönüşebilmesi konusunda yıllardır yaşanan sorun plan notu değişikliği yapılarak çözüme kavuşturuldu. Bu şekilde 44 sitenin bulunduğu alanda müteahhit-vatandaş işbirliği ile yaklaşık 6 bin 500 bağımsız birimin dönüşümü sağlanacak. Alibeyköy stadı ve çevresi, Rami eski evler, Arifpaşa, Topçular, Otakçılar, Fahri Korutürk, İslambey-Bülbüldere bölgelerinde ise dönüşüm çalışmaları sürüyor. Milliyet’e konuşan Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken, ilçede 32 bin bina olduğunu ve bu binaların 20 binin 1999 öncesi yapılan binalar olduğunu söyledi.

Eyüpsultan’da 1999 öncesi kaç tane bina var?
Eyüpsultan’da 32 bin civarında bina var. Bunun 20 bini 1999 depremi öncesi yapılmış ve dönüşmesi lazım. Bir kaç sorun birlikte var. Birincisi bulunduğu alanın imarı yok. İkincisi fazla katı var. Tarihi sit alanın civarında olduğumuz için tadilatlara ve yapılaşmalara çok müsade edilmemiş sonra. Geçmişte yapanlar da yenileyememiş. Böylesine Eyüpsultan’ın merkezinde ciddi oranda eski bir yapılaşma var. Bütün bunlar üst üste gelince vatandaşa bir şey dememiz gerekiyordu. Vatandaş binasını yenileyecek ama birinin bir şey yapması lazım. Nereden başlayalım. 2019 Ağustos ayında küçük bir deprem oldu. O zaman bizim Alibeyköy’ün tepelerindeki sitelerdeki vatandaşlar iki gün kadar bahçelerinde yattı. Biz de onları ziyarete gittik. O zaman arkadaşlara dedim ki “Deprem olduğunda başsağlığına gitme yerine geçmiş olsuna gitmemiz lazım. Sloganımız bu olacak. Ne yapacağız. Kentsel dönüşümün adının yanlış anlaşıldığı konusunda kanaatim var. Kentsel dönüşümden para kazanılmamalı. Yüzde elli, yüzde elli dönüşmeli. Kentsel dönüşümü para kazanacak şekile dönüştürdüğünüz zaman rantsal dönüşüme dönüyor.

Kentsel dönüşüm deyince ada bazlı dönüşümden bahsediyorsunuz değil mi?

Aslında eski binaların yeniden yapılmasına kentsel dönüşüm dememiz lazım. Bizim ada bazlı, ferdi farketmez. Ama bin dairelik yeri dönüştüreceksiniz bunu 3 bin daire ile dönüştüremezsiniz. Böyle bir şey olmaz. 3 bin tane konut 3 bin tane araba demek. O kadar arabanında yola çıkıyor olması demektir. İstanbul’da konut arttırıcı işlemlerden dönüşüm yaparken kaçınmak lazım. Konut ihtiyacı var mı. Evet var. Ama bunu merkezde değil çeperlerde yapmak lazım. Merkezde deprem olsa yolllar kapanacağı için yardıma gelme imkanı olsa da gelemezsin. Örnek olarak 44 tane site vardı. Saçak parsel dediğimiz 1984 yılı yapımı kooperatif Büyükşehir’den çıkma. Bunlar aynı bölgede bulunan 6 bin 400 konuttan oluşan bir merkezdi. Bunların kendi içlerindeki imar planlarıyla düzenleme yaparak boşluklardan yararlanma suretiyle yüzde 30 artışla 6 bin 400 konutu 10 bin 400 konutla dönüşümüyle ilgili bir çalışma başlattık. 2021 yılında meclislerden geçirdik. Bununla da vatandaşa dedik ki, “Kendi yerini yap. Biraz da borçlan”. O zaman ne kadar borçlanacağını falan da yazmıştık. 2021 yılında en üst düzeyde borçlanma 150 ila 200 bin civarındaydı. Vatandaş yine hiç borçlanmadan yapamaz mıyız derken proje bekledi.

 

Şimdi onlardan Öğretmen 1’i geçtiğimiz hafta yıkımını gerçekleştirdik. Didem başladı ve bitmek üzere. Maliye Blokları başladı bitmek üzere. Didem 2’nin şu an yıkılmak üzere. Diğeriyle de görüşmeler devam ediyor.

Başkan Köken, Milliyet Gazetesi Haber Araştırma Müdürü Pınar Aktaş, yerel yönetimler yazarı Eren Aka ve Haber Araştırma muhabiri Gülden Çoktan’ın sorularını yanıtladı.

En iyi proje
İslambey Mahallesi, 2016 yılında karar alınmış. Şehircilik Bakanlığı bu konuda TOKİ’ye öncelik vermiş. Sonrasında vazgeçti. Sonrasında Bakanlığın kendisi ben yapacağım dedi. yetkiyi bize verdi. Şimdi burada Bakanlık, 1950 TL kira yardımı yaparken ben de 1950 TL kira yardımı verme kararı aldım. Çift kira verdik. Böyle olunca dörtte üçünü yıktık. Vatandaşa 1950 TL’yi al da kendine bir yer bul demekte o kadar kolay değil bu şartlarda. O yüzden biz dört ay öncesine kadar hepsini bitirdik. Şimdi mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdiği beş, on tane bina var. Onlarla uğraşıyoruz. Onlar da verdiğinde Bakanlık burada başlayacak. Bakanlık-belediye işbirliğiyle dönüşecek en iyi yer burası. Bir grup mahkemeye verdiği halde davul zurnayla yıkımı yaptık. Burada 400 bağımsız bölüm var. Devlet, burada 650 konut yapacak.

Eyüpsultan’ın içerisinde eski bir yapılaşma var. İçerisinde 950 konut var. Burada da vatandaşa “Sizinde imarınızı küçük bir artışla sizde kendinize bunu peşinat saydırırın biraz da kendiniz ekleyin. Burada görüşmeler yapıldı ama vatandaş borçlanmak istemediği için tıkandı. Ama bunun da 2021 yılında planını yaptık. Biz,depremden önce yol haritamızın hepsini belirledik. Şu an da yeniden deprem olmuş Maraş bölgesinde ben ne yapabilirim diye toplantı yapmıyorum. Eskiden niye bu plandan yararlanmayıp yapmadılar görüşmelerini yapıyoruz şu an da.
 

Sizin ilk miladınız Ağustos 2019 diyebilir miyiz?

Evet. Nişancı mahallesi. Buranın hem tabusu yoktu hem de hiçbir ruhsatlı bina yoktu. Bu bölgenin ilk önce tabusunu çözdük. 10 yılda çözüldü. 2010’da başlamışlar. Yarım kalmış. 2019’da biz start verdik. Aynı firma ile devam ettik. Buranın 2 bin metrekaresi ABD’de yaşayan bir Yahudi ailenin. Onları bulduk. Onlarla vatandaşları buluşturduk. Buradan birilerini yetki verdi. Bulamazsak kayyuma giderdi. Kayyuma gitseydi bir on yıl daha çözülemezdi. Ailenin haberi yoktu. Biz söyledik. Sorunu çözdük. Şimdi vatandaş, ruhsatlarını alacak. Burası İstanbul’un kuruluşu ile kurulmuş bir mahalle burası.

İnşaatı biz yapacağız

Şimdi bizim Bakanlık ile çalıştığımız bir yer var. Burası kendimizin dönüştüreceği bir yer. İnşaatını da biz yapacağız. Burada 200 tane gecekondu var. 5. Levent’in karşısı. Burada 5. Levent’ten daha güzel dönüşüm yapacağız. Buranın görüşmeleri başladı. Ofisini tuttuk. Alibeyköy’deki kendi atölye ve garajlarımız var. Onu da katacaktık. Ama Vakıfların yeriydi. İş uzar diye yapmadık. Burası farklı bir yer olacak. Burayı dönüşüm değil rezerve alan ilan ettik. Bakanlığa planlarımızı onaylattırarak burada bir çalışma başlayacak inşallah. Bu kendi dönemimizde başlar ama bitmez herhalde.

Önlemlerinizi alarak çalışmalarınıza devam ediyorsunuz. Avantajlarınızdan bir tanesi bu. Bir tanesi de zemin olarak diğer ilçelere göre avantajlı olduğunuz ortada. Ama çok nufüsü yoğun bir ilçe. Eyüp’teki nüfusu özellikle merkez tarafındaki yoğunluğu vatandaşla anlaşarak diğer taraflara yaymak gibi çalışmalarınız var mı?

Mümkün değil. Bizim bölgenin şöyle özellikleri var. Fatih’in nüfusunun yüzde 75’i on yılda değişmiş. Vatandaş değişmiş. Bizde de yüzde 95’i bulunduğu yerde doğmuş, büyümüş ve yaşlanmış. Ve başka mahalleye bile taşınmak istemiyor. Yerinde dönüşümü sağlayarak konut artıcı organizyonlarla Kemer-Göktürk tarafına kaydırılmalı. Oralar da pahalı. Buradaki vatandaşın oraya gitme ihtimali yok. Bizim de Kemerburgaz bölgesinde sosyal konut yapma imkanın yok.

Göktürk ve Kemerburgaz’ın zemini nasıl? Evler yeni ama zeminle ilgili tedgirgin olan kişiler var?

 

Dere kenarına ev yaptıkları için tedirgin oluyorlar. Eyüp nüfusunun yüzde 85’nin yaşadığı yer 5. Levent’ten Edirnekapı surlarına kadar olan bölge. Geri kalan yüzde 15’i ise Kemerburgaz-Göktürk tarafında yaşıyor.

 

Eyüpsultan

Nüfusu: 422 bin
Yüzölçümü: 242 km²
Bina sayısı: 32 bin

A,B,C bölgeleri

Eyüpsultan’ın her tarafı tarih. Dönüşüm yaparken de bir tarihi eser çıkması durumunda sonuç ne oluyor?

Tarih dediğimiz yer Nişancı ve İslambey Mahallesi. Alibeyköy’den çıkmaz. Tepeden çıkmaz. Onun için biz jeolojik etüt yapmadan zaten olmuyor. Şimdiye kadar el atılmadığı için sadece yasak demişsiz. Kişi, gecekondu yapmış tarihi binanın yanına. Şimdi de yıksak tarihi esere zarar veriyor diye yıkamıyorsun. Bir park var. Oraya kira veriyoruz. Oraya sadece park yapacağım. Kazı yapmadan yapamıyoruz. Kazı yapsak ne çıkacağını bilemiyoruz. Ondan dolayı yerinden sayıyorsun. Bu mahallede nefes alacak yer yok. O yüzden biz adını koyarak vatandaş ne yapacağını bildiğinde ya borçlanacak ya hissesini satacak. A, B, C bölgeleri oluşturmak lazım. A klasmanı. O pahalı mahalleler. B Orta klasman. C klasman bölgeler oluşturmamız lazım. Bu arasanında ona göre şekil bulması lazım. Yani bizde bu kadar çok pahalı arsalarla ucuz konut elde etmek mümkün değil İstanbul’da. Arsayı elde etmek lazım. Bizde bunun için rezerve alanlarını ilan ediyoruz. Rezerve alanı ilan edince o arsayı çok büyük rant elde edeceklerin elinden kurtarmış oluyoruz. Garajüstü dediğimiz yer aslında o. Bu dediklerim olduğunda şehir rahatlayacak.

Başsağlığına mı? geçmiş olsuna mı?

Eyüp’lü vatandaşların dönüşüme teşvik edilmesi için nasıl bir yol izlenmeli?

Ben şunu söylüyorum. Size başsağlığına mı geleyim geçmiş olsuna mı geleyim? diye soruyorum. Deprem acımasız. Deprem affetmiyor. Bu konular da kira artışlarından ve konutlardaki fiyat artışlarına serbest piyasa ekonomisi diyoruz ama bu işe çözüm bulmamız lazım. Nasıl bulunur. Bunun dünyada örnekleri var. Bu örneklerden yola çıkarak isteyen istediği fiyattan daire satamamalı, isteyen istediği fiyattan kiraya verememeli. Bu çözmek zorundayız. Bu konuda biraz sosyolist davranmakta fayda var. Aksi takdir de biz dramları yaşarız. Kira geliriyle geçiniyorum algısı yanlış bir algı. Bankaya ya da başka bir şeye yatıracak parasını. Konuta kira yatıracaksa bankaya giecek konut fiyatı kadar kira yatıracak. Banka ona kir verecek. Devlette o parayla gidecek Kahramanmaraş’ta veya başka yer de ev yapacak. Konut fonu diye bir fon oluşturulup millet bankaya mevduaat yerine daire parası yatıracak. Onun karşılığında kira alacak.

‘Sistemi rant bozdu’

Belediye başkanları kentsel dönüşüm için siyaset üstü diyor. Sizde aynı kanaatte misiniz?

Evet. Bir ilçenin neresinin dönüşüp dönüşmeyeceğini ilçeler daha iyi biliyor. Bakanlıklar da büyükşehirler de bizim önerilerimiz üzerine bu kararları alıyorlar. uygulamaya geçildiği zaman ilçe devre dışı kalıyor. Biz böyle yapmadık. Hepsinin içine elimizi soktuk. O zaman vatandaşla da kavga az oldu. Hiçbir belediye vatandaşın evini bilerek yıkabilir mi? Bir alanı durup dururken riskli alan, riskli yapı ilan edebilir mi. Etmez. Çok rant varsa edebilir. Ona da müdahale edilmesi lazım. Rantlı yerleri riskli yapı ilan edip oradan herkes kazansın. Öyle bir şey yok. Bu bozdu sistemi. Bunun bir alt ve üst limiti olmalı. İlçe belediyeleri müteahhit ve vatandaş arasında iyi bir hakem rolünü üstlenmeli. Ve bu süreç daha da hızlı gitmeli. İstanbul’da yarın deprem olacak algısından da vazgeçilmeli. Milletin psikolojisi bozuldu. Bu yanlış. Vatandaşın da bunu unutmaması ssağlayacak mekanizmaları biz zaten yapıyoruz. Hocalar televizyona çıkıyor. Orası, burası şöyle oldu. Oralar ucuz arsalar. Konuşmaları emlakçılara yarıyor.

‘Dönüşüm işinden para kazanılmaz’

Bazı belediye başkanları yıkım para kazandırıyor bazıları da diyor ki çok masraflı bir iş. Öyle iş mi olur diyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Vatandaş evinden çıkarken parkesine varıncaya kadar her şeyi söküp götürüyor. Hurdacıya bizden önce satıyor. Bize sadece kuru betonla içerisinde de riskli yapı olmasından dolayı incecik kalmış demirler kalıyor. Biz ne götürürse götürsün yeter ki boşaltsın diyoruz. Dönüşüm işinden para kazandım demek yanlış bir kelime. Dönüşüm işinden para kazanılmaz. Herkesin karını devlet belirlemeli. Riskli yapılarda ve alanlarda devlet kar marjını belirlemeli. Vatandaşa da müteahitte ve ilgili belediyeye de. Bir standart getirilmesi lazım.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum