Pierre Loti Tepesi Nerede? Pierre Loti Kimdir?

Pierre Lotti Tepesi nerede? İstanbul'da yaşayan vatandaşların en fazla araştırma yaptığı yerler arasında pierre lotti tepesi geliyor. Peki Pierre Lotti tepesi nerede? Pierre lotti kimdir? İşte detaylar

Pierre Loti Tepesi Nerede? Pierre Loti Kimdir?
24 Ağustos 2022 - 16:03
İstanbul Eyüpsultan ilçesinin en önemli turistik mekanlarından birisi Pierre Loti olmuştur. Ziyaretçilerin çoğu teleferik ile Pierre Loti tepesine çıkmadan ilçeden ayrılmazlar. Eşşsiz haliç manzarası eşliğinde çay yada kahve içmenin verdiği haz başka mekanlarda kendini göstermez. Bu kadar özel bir yer olması merak edilenleri de yanında getiriyor. Peki Pierre Loti tepesi nerede, Pierre Loti tepesinin özelliği nedir, neleri meşhur ve Pierro Loti kimdir gibi soruların cevaplarını arıyorsanız, içeriğimizi mutlaka okumalısınız..

PİERRE LOTİ TEPESİ NEREDE, ULAŞIM
Haliç'in o ünlü panaRomasının seyredilebildiği en iyi bölge olan bu sırtlara çıkıldığında; ünlü Fransız yazar Pierre Loti'nin ismini taşıyan Kahve'ye ulaşılmaktadır. İstanbul'da uzun dönemler yaşam sürdüren ve gerçek bir İstanbul aşığı olan Pierre Loti'nin asıl adı "Julien Viaud'dur". Tarihi Kahve, bahsi geçtiğimiz eşi benzeri olmayan manzaranın seyredilebildiği en en uygun yerdir.

Türkiye'yi ikinci yurt olarak gören Pierre Loti'nin o dönemde, "Rabia Kadın Kahvesi" olarak tanınan bu kahveye sık sık gelerek Haliç'e karşı "Aziyade" isimli Romanını yazdığı söylenir. Bugün restore edilerek orijinal "Türk mahallesi" halinin yaşatıldığı bölge, turistik tesis olarak hizmet veren mekanlardan oluşmaktadır. Bölge, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde, "İdris Köşkü Mesiresi" olarak geçmektedir.

19. yüzyılda İstanbul'a gelen derhal tüm yabancıların ve seyyahların da uğrak yeri olan Pierre Loti'nin çevresinde çoğu tarihî yapı bulunmaktadır. 1813 senesinde tarihlenen, iki kitabeli ahşap Kaşgari Tekkesi bunlardan biridir. Yine tesisin girişindeki üç yol ağzında, önünde Farsça yazılmış beyaz yuvarlak bir mezar taşı tespit edilen yapı da, Çolak Hasan Tekkesi'dir. Tekke'nin sırasındaki tarihi bina ise bir Sıbyan Mektebi'dir. Osmanlı tarihi yazarı da olan İdris-i Bitlisi yönünden yaptırılan Mekteb'in derhal önünde ve tesis alanının içersinde ise, 1589 senesinde vefat eden "İskender Dede" adındaki bir Mevlevi'nin kabri bulunmaktadır. İskender Dede'nin ön doğrultusundaki üç kuyudan biri ise, ünlü Dilek (veya niyet) Kuyusu'dur. Bu kuyuyla alakalı Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde; "Kuyuya bakanların gönüllerinden geçirdikleri isteklerini kuyunun içersinde gördüklerini" yazar. Kabrin üst doğrultusunda ise Saray "Atçıbaşısı (Mirahur-Tuğ General) Ali Ağa ve Ailesinin kabirleri bulunmaktadır. Hem de Bizans döneminde inşa edildiği sanılan, Osmanlı döneminde de sarfedilen "Sarnıç", Tesisin orta yerinde varlığını korumaktadır.

PİERRE LOTİ KİMDİR?

1879'da ilk romanı olan ve o dönemin Osmanlı Türkiye'sinden kesitler veren Aziyadé 'nin (Aziyade) yayınlanmasının ardından 1886'da Pécheur d'Islande'la (İzlanda Balıkçısı)'nı yayınladı. Loti, kendini edebiyat çevresine kabul ettirmiş bir yazar oldu. Daha sonraki yıllarda her yıl bir kitabı çıktı ve kitapları geniş kitlelerce okundu. 1891 yılında Fransız Akademisi'ne seçilen yazar 1910 yılında Légion d'Honneur nişanını aldı. İzlenimci bir yazar olan Pierre Loti'nin oldukça yalın bir dili vardı. Edebiyattaki bu izlenimciliği kişiliğini de derinden etkiledi. Derin bir umutsuzluğu dile getiren yapıtlarında aşkın yanı sıra ölüm duygusu da geniş yer alıyordu. Bütün bu umutsuzlukla birlikte içinde duyduğu insanlığa karşı şefkat ve acıma duygusunu yapıtlarına yansıttı.Birçok kez İstanbul'da bulunmuş olan Pierre Loti, İstanbul'a ilk kez 1876 yılında bir Fransız gemisiyle, görevli subay olarak geldi. Loti, Osmanlı yaşam biçiminden etkilendi ve pek çok eserinde bu etkiyi gösterdi. Aziyadé adlı romanına adını veren kadınla burda tanıştı. İstanbul'da bulunduğu zamanlarda Eyüp'te yaşadı. İstanbul'a hayran olan Pierre Loti, kendisini her zaman Türk dostu olarak nitelendirdi.



1913 yılında yazdığı La Turquie Agonisante (Can Çekişen Türkiye) kitabıyla Batı politikalarını eleştiren Loti aynı yıl devlet konuğu olarak Türkiye'ye geldiği zaman, Tophane Rıhtımı'nda büyük bir törenle karşılanarak Sultan Reşat tarafından sarayda ağırlandı. Balkan Savaşları'da, I. Dünya Savaşı'nda ve sonrasında Anadolu işgalinde Avrupa'ya karşı hep Türkler'i savundu. Millî Mücadele döneminde Anadolu'daki direnişe destek vermesi ve kendi ülkesi olan işgalci Fransa'yı ağır bir dille eleştirmesiyle Loti, Türk halkının da sempatisini kazandı. Öyle ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi 4 Ekim 1921' de Pierre Loti' ye şükranlarını sunan bir mektup yolladı. Bununla birlikte Pierre Loti, 1920 yılında "İstanbul Şehri Fahri Hemşehrisi" olarak kabul edildi ve onun adını taşıyan bir de cemiyet kuruldu. Daha sonraları İstanbul'da Divanyolu'nda bir caddeye "Pierre Loti Caddesi" ve Eyüp'te bir kahvehaneye de "Pierre Loti kahvesi" adı verildi. Günümüzde bu kahvehanenin olduğu tepe de Pierre Loti Tepesi olarak anılmaktadır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum